Denizdeki En Zehirli 6 Yaratık

Shutterstock/Jesse Alpert

Okyanus, karada görebildiğimiz her şeye benzeyen, her boyutta, renkte ve şekilde deniz yaşamına ev sahipliği yapar.

Bu canlıların çoğunun size zarar verme olasılığı düşüktür ve suya giren çoğu insan zararlı bir şeyle temas etmez. Ancak, şans eseri onlarla karşılaşmanız durumunda bilmeniz gereken birkaç canlı var.

Bakıldığında ilginç görünebilirler, ancak aşağıdaki deniz canlıları denizdeki en zehirli canlılardan bazılarıdır... ve her ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır!

1.Kutu denizanası

Denizlerin en ölümcül canlısı olarak kabul edilen kutu denizanası, görünüşüyle hoş bir canlı olabilir ancak bir insanı dakikalar içinde öldürebilecek kadar zehre sahiptir.

Avustralya'ya özgü ve Hint-Pasifik sularında yaşayan kutu denizanasının, üç metreye kadar uzayabilen yaklaşık 15 dokunaçları vardır. Bu knidosit kaplı dokunaçlara dokunmak ölümcül bir zehir açığa çıkarabilir.

Bu zehir, kurbanın sinir sistemine, kanına ve kalbine saldırır ve birkaç dakika içinde şiddetli ağrı, felç, solunum problemleri, kalp durması ve hatta ölüme yol açabilir.

Avustralya'nın birçok bölgesinde cildinizi ölümcül denizanası sokmalarından korumak için iğne koruyucu kıyafetler giymeniz önerilir.

2. Deniz yılanı

Bilinen 52 deniz yılanı türü vardır ve hepsi zehirlidir. Ancak bazıları diğerlerinden daha zehirlidir ve yalnızca birkaçının ölüme yol açma olasılığı vardır.

Deniz yılanları çeşitli renk ve desenlerde olabilir, ancak genellikle çizgili veya beneklidirler. Çoğunlukla Batı Pasifik veya Hint Okyanusu'nun ılık sularında bulunan deniz yılanları, su altında genellikle saldırgan değildir, ancak sudan çıkarıldıklarında ısırma olasılıkları yüksektir. Dalış sırasında onlardan uzak durursanız, sizi ısırmaya çalışmaları pek olası değildir.

En zehirli deniz yılanı, Avustralya, Papua Yeni Gine ve Yeni Kaledonya civarında bulunan Dubois deniz yılanıdır. Çok sığ sularda bulunabilirler ve çok küçük dişleri olmasına rağmen, ölümcül bir ısırık verebilirler.

3. Taş Balığı

Dünyanın en zehirli balığı olarak kabul edilen taş balığının sırtında, insanlar için ölümcül bir zehir salgılayan 13 adet keskin diken bulunur.

Çoğunlukla Kızıldeniz'de , ayrıca Japonya ve Avustralya'da bulunan beş tür taş balığı vardır. Adına yakışır şekilde, taş balığı bir kılık değiştirme ustasıdır ve genellikle kayalar ve mercanlar üzerinde kamufle olmuş şekilde bulunur.

Taş balıkları saldırgan değildir ve insanlara zarar vermek için ellerinden geleni yapmazlar. Ancak, kamuflajları sayesinde, elinizle vurarak veya okyanus tabanında üzerine basarak yanlışlıkla taş balıklarına temas etmek kolaydır. Bir insan taş balığıyla temas ederse, günlerce sürebilen dayanılmaz bir acı çekmesi, hatta kas felci, kalp yetmezliği ve ölümle sonuçlanması muhtemeldir.

Taş balıklarıyla temastan kaçınmak için kalın tabanlı deniz ayakkabıları giyin ve tüplü dalış veya şnorkelli yüzme sırasında kayalara veya okyanus tabanına dokunmaktan kaçının.

4. Mavi halkalı ahtapot

Mavi halkalı ahtapot, beş santim uzunluğunda olmasına rağmen sevimli bir miniklik sergileyebilir, ancak dünyanın en tehlikeli ahtapotudur. Zehirli bir tetrodotoksin ısırığıyla bu minik yaratıklar, bir insanı dakikalar içinde öldürebilir veya 24 saate kadar felçli bırakabilir.

Bu ahtapotun Pasifik ve Hint okyanuslarındaki mercan resiflerinde ve gelgit havuzlarında bulunan dört türü vardır. Ölümcül ısırığına rağmen, mavi halkalı ahtapot yalnızca kışkırtıldığında saldırır ve bu türe bağlı olarak yalnızca üç insan ölümü bildirilmiştir.

Adından da anlaşılacağı üzere vücudunda mavi ve siyah halkalar bulunan ahtapot , uzaktan bakıldığında oldukça güzel görünüyor!

5. Aslan balığı

Aslan balıkları , beyaz gövdeleri ve kırmızı veya siyah/kahverengi çizgili desenleriyle oldukça güzel bir görünüme sahiptir. Ayrıca, tehdit altında hissettiklerinde açıp gösterdikleri tüy benzeri dikenleri vardır. Bu dikenler, bir insanı öldürme olasılığı düşük olsa da, deri delindiğinde şiddetli acıya neden olabilen bir zehir içerir.

Hint-Pasifik'e özgü olmalarına rağmen, aslan balıkları 21. yüzyılda Doğu Kıyısı, Meksika Körfezi ve Karayip Denizi'ndeki resif sistemlerine getirilmiştir. İnsanların onları evcil hayvan olarak besleyip denize saldıkları düşünülmektedir. Hızlı üremeleri ve bu bölgelerde aslan balıklarının doğal avcıları olmaması nedeniyle, aslan balıkları istilacı bir tür haline gelmiştir. Karayipler'deki birçok bölgede, sayılarını azaltmak için dalgıçlar aslan balıklarını zıpkınla avlamaya teşvik edilmektedir... ve oldukça lezzetlidirler!

6. Koni salyangozu

600'den fazla koni salyangozu türü vardır ve hepsi son derece zehirli toksinler salgılar. Bir gastropod yumuşakçası olan koni salyangozu, dünya çapında ılık, tropikal okyanuslarda bulunur.

Koni salyangozu, yakınında av olduğunu hissettiğinde ağzından çıkan uzun bir tüp aracılığıyla zehrini salgılar. Zehrin etkisi türe göre değişir; bazıları arı sokması kadar hafif olabilirken, bazıları felce, bulanık görmeye ve hatta ölüme neden olabilir.

Koni salyangozları, karmaşık desenleri ve renkleriyle oldukça çekici bir görünüme sahiptir. Bazıları, içlerinde ölümcül bir hayvanın yaşadığını fark etmeden, onları okyanustan çıkarıp kabuk koleksiyonlarına eklemeyi tercih eder. Dalış eldiveni kullanılsa bile, yine de sokabilecekleri için, onlarla temastan her ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır.

Dalış yaparken hiçbir şeye dokunmaktan kaçınmak çok önemlidir. Dokunmamız bazı deniz canlılarının sağlığını olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda zehirli canlıları da tetikleyebilir ve bu da sizi ciddi bir acıya, hatta daha da kötüsüne maruz bırakabilir! Deniz canlıları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, neden SSI Deniz Ekolojisi uzmanlık programına kaydolmuyorsunuz? Okyanus organizmaları ve onlarla güvenli bir şekilde nasıl etkileşim kuracağınız hakkında her şeyi öğreneceksiniz.

Yüzme, tüplü dalışta sahip olunması gereken önemli bir beceridir çünkü suda nerede olduğunuzu kontrol etmenize yardımcı olabilir. Zayıf yüzme kontrolü, okyanus tabanına dokunmanıza, ellerinizi kayalara veya zehirli deniz canlılarına çarpmanıza veya yaşam alanlarına zarar vermenize neden olabilir.

Eğer yüzdürme kontrolünüzü geliştirmek istiyorsanız, yüzdürme kontrolünüzü bir profesyonel gibi öğrenip uygulayabileceğiniz SSI Perfect Buoyancy programına göz atın!